28 Eylül 2008 Pazar

HALK EDB.NAZIM ŞEKİLLLERİ

HALK EDB.NAZIM ŞEKİLLLERİ: Koşma, semai, varsağı, türkü, mani, ilahi, nutuk, şathiye, ağıt, kalenderi...

TANZ.SONRASI TÜRK EDB. NAZIM ŞEKİLLLERİ

TANZ.SONRASI TÜRK EDB. NAZIM ŞEKİLLLERİ: Sone, terza-rima, serbest nazım, çarpraz kafiye, sarma kafiye, düz kafiye... (Lise yıllarında genişçe işlenecek)

KLASİK EDEB NAZIM ŞEKİLLERİ

KLASİK EDEB NAZIM ŞEKİLLERİ: Gazel, murabba, mesnevi, terkib-i bent, terc-i bent, rübai, kaside, tuyuğ, müstezat... (Lise yıllarında genişçe işlenecek.)

Nazım Şekli

Nazım Şekli : Kafiye örgüsüne ve mısra sayılarına göre manzumelerin aldığı biçime, sundukları görünüme nazım şekli denir.

Nazım Birimi

Nazım Birimi : Şiiri oluşturan mısra gruplarına denir. Nazım birimi şiiri oluşturan yapı taşlarından biridir. Şiirdeki her bir satıra mısra denir. Tek mısralık dizelere mısra-ı âzâde denir.
Neler çeker bu gönül söylesem şikayet olur. (Ş.Yahya)
Şiir içindeki mısraların kümelenmesinden meydana gelen nazım birimi; kümede bulunan mısraların sayısına göre ad alır. İki mısralık öbeklere beyit; dört mısradan oluşanlara kıta veya dörtlük; üç, beş, ve daha fazla mısralı öbeklere bent denir.

ŞİİRİN UNSURLARI

ŞİİRİN UNSURLARI
1- Şekil Unsurları
a) Nazım birimi
b) Nazım şekli
c) Ölçü (Vezin)
d) Kafiye – redif
2- Muhteva Unsurları
a) Konu ve tema
b) Dil ve anlatım

26 Eylül 2008 Cuma

Satirik Şiir

6-Satirik Şiir : Toplumsal düzensizlikleri, kişilerdeki dalkavukluk, düzenbazlık, kendini beğenmişlik, mevki düşkünlüğü gibi huylar; devlet yönetimindeki umarsızlık, çıkarcılık ve beceriksizlikleri anlatan bunları yeren şiirlere denir. Divan ed.da hicviyeler, halk ed.da taşlamalar bu şiir türünün en güzel örnekleridir. Şeyhi, Bağdatlı Ruhi, Nef’i, Ziya Paşa güzel örnekler vermişlerdir.

Dramatik Şiir

5- Dramatik Şiir : Manzum olarak yazılmış tiyatro eserleri bu bölüme girer. Dramatik manzume, karşılıklı konuşma şeklinde yazılan manzumedir. Bu şiirler genellikle acıklı ya da korkunç olayları anlatırlar. Anlattıkları konuyu okuyucunun gözünde canlandırırlar. Dramatik manzumeler anlattıkları konulara göre şu çeşitlere ayrılır: Trajedi, komedi, dram. (Faruk Nafiz Çamlıbel ve Necip Fazıl Kısakürek’in bu türde eserleri vardır.)

Didaktik Şiir

4- Didaktik Şiir : Belli bir düşünceyi aşılamak ya da belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, ahlaki bir ders çıkarmak amacıyla öğretici nitelikte yazılan, duygu yönü zayıf şiir türüdür. Türk Ed.da ta’limî terimi de kullanılmıştır. Manzum hikayeler ve fabllar bu bölüme girer. (Seyfi Baba – M.Akif Ersoy, Karga ile Tilki – Orhan Veli)

Pastoral Şiir

3- Pastoral Şiir : Doğa güzelliklerini, orman, dağ, yayla, köy ve çoban yaşamını ve bunlara karşı duyulan özlemleri anlatan şiir türüdür. Pastoral sözcüğü “çobanlara ilişkin” demektir. Türkçe’de bu anlamda râiyâne, rüstâî terimleri de kullanılmıştır. Batı ed. Da doğrudan doğruya doğa manzaralarını canlı bir biçimde anlatan şiirlere idil, konuşma biçiminde yazılan pastoral şiirlere de eglog denir.
(Bingöl Çobanları – Kemalettin Kamu)

Lirik Şiir

2- Lirik Şiir : İçten gelen heyecanları coşkulu bir dille anlatan duygusal şiir türüdür. ( Divan ed. Da özellikle gazeller, murabbalar, şarkılar; halk ed. Da koşmalar, semailer lirik şiir türüne örnektir. ) (Lir: Bir çeşit saz. Rebâbî de denmiş. )

Epik Şiir

1- Epik Şiir: Konusu savaş, kahramanlık, yiğitlik ve yurt sevgisi olan ya da tarihsel bir olayı coşkulu bir anlatımla işleyen uzuncu şiirlere denir. Aynı anlamda destanî şiir, hamâsî şiir, kahramanlık şiiri terimleri de kullanılır.
(Mohaç Türküsü – Y.Kemal Beyatlı, Mehmetçik – Fazıl Hüsnü Dağlarca – Üç Şehitler Destanı’ndan)

Şiir Nedir?

ŞİİR
İçinde bulundurduğu ses, anlam, ritm ve gizemle insanın gönül dünyasına hitap eden eserlere şiir denir.
Şiir, çoğu kez onunla aynı sanılan nazım kavramından değişik anlamlar içerir. Nazım, ölçülü ve kafiyeli sözlere verilen addır. Nazım ile oluşturulmuş şiirler olabileceği gibi, her nazmın da şiir olmadığını bilmek gerekir.
Şiirde hayal, duygu ve düşünce unsurları önemli yer tutar. Bunlardan mahrum bir şiir düşünülemez.
Şiir, manzum, yani ölçülü ve kafiyeli olabileceği gibi, ölçüsüz de yazılıp söylenebilir. Ölçüsüz yazılmış şiirlere serbest nazım (serbest şiir) adı verilir.

Anonim Halk Edebiyatı

Anonim Halk Edebiyatı : Söyleyeni belli olmayan, ağızdan ağıza, kulaktan kulağa yayılan, halkın ortak malı olan ürünlerin oluşturduğu edebiyattır. Özellikleri şunlardır:
1) Belli bir sahibi yoktur. Halkın ortak malı olan ürünlerden oluşur.
2) Dili sade, akıcı bir halk Türkçesidir.
3) Şiirlerde hece ölçüsünün 7’li, 8’li, 11’li kalıpları ağırlıklı olarak kullanılır.
4) Somut ve gerçeklerle iç içe bir edebiyattır.
5) Şiirlerinin nazım birimi dörtlüktür.
6) En çok yarım kafiye kullanılmıştır.. Bazı manilerde cinaslı kafiye görülür.
7) Mecazlara ve edebi sanatlara fazla yer verilmez.
8) Ölüm, aşk, tabiat sevgisi, ayrılık acısı, özlem, yiğitlik, toplumsal aksaklıklar gibi konular işlenir.

Tekke (Tasavvuf) Edebiyatı

Tekke (Tasavvuf) Edebiyatı : Dini konuların öne çıktığı bir edebiyattır. En belirgin özellikleri şunlardır:
1) Kurucusu 12. yüzyılda Doğu Türkistan’da yetişen Hoca Ahmet Yesevi’dir.
2) Tekke Edb., Anadolu’da 13. y.y.’dan itibaren gelişmiştir.
3) Bu edebiyat şairleri tarikat merkezi olan tekkelerde yetişmiştir.
4) Nazım birimi genellikle dörtlüktür.
5) Allah, insan, felsefe, doğruluk, ibadet gibi konular işlenmiştir.
6) İlahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye, deme gibi nazım şekilleri kullanılmıştır.
7) Dili Aşık Edebiyatı’na göre ağır, Divan Edb.’na göre sadedir.
8) Yüzyıllara göre bu edebiyatın en önemli temsilcileri şunlardır:
12.yy.: Hoca Ahmet Yesevi
13.yy.:Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli
14.yy.:Kaygusuz Abdal
15.yy.: Hacı Bayram-ı Veli, Eşrefoğlu Rumi
16.yy.: Pir Sultan Abdal
17.yy.: Niyaz-ı Mısrî, Sinân-ı Ümmî, Hüdâi
18.yy.: Sezai
19.yy.: Kuddusi, Turâbi

Aşık Edebiyatı

Aşık Edebiyatı : Aşık edebiyatının kaynağı, İslamiyet’in kabulünden önceki Sözlü Edebiyat’tır. O günden bu güne devam etmektedir. Önemli özellikleri şunlardır:
1) Nesirden çok şiirin görüldüğü sözlü bir edebiyattır. (Nesir : Düz yazı)
2) Aşık veya ozan denilen kişilerin, saz eşliğinde söyledikleri şiirlerden oluşur.
3) Genelde sözlü olmasına rağmen şairler, şiirlerini “cönk” dedikleri yassı defterlerde toplamışlardır.
4) Şairler, sazlarını omuzlarına alarak köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir dolaşmışlardır.
5) Şiirlerde anlatım içten, canlı ve yalındır.
6) Şairler, halkın içinden çıktığından halk dilini kullanmışlardır. Bu sade dil 18. ve 19. yüzyıllarda bazı şairler tarafından Divan Edebiyatı’nın etkisinde kalmasıyla eski arılığını kaybetmiştir.
7) Nazım birimi dörtlüktür.
8) Koşma, semai, varsağı gibi nazım şekilleri kullanılmıştır.
9) Hece ölçüsünün 7’li, 8’li ve 11’li kalıplarına ağırlık verilmiştir.
10) Aşk, tabiat, gurbet, ayrılık, ölüm, özlem, kıskançlık, yiğitlik, toplumun sorunları, insan davranışları, bunlarla ilgili eleştiriler konu olarak işlenmiştir.
11) Şiirlerin son dörtlüğünde şairin adı veya mahlası geçer.
12) Göz kafiyesi anlayışı yerine, kulak kafiyesine ağırlık verilmiştir. Yani kafiye için aynı sesin kullanılmasına gerek yoktur. Buna göre p/b , ç/ş, t/d, l/ n gibi seslerle de kafiye yapılmıştır.
13) Genellikle yarım ve cinaslı kafiye kullanılmıştır.
14) Benzetme (teşbih) ve kişileştirme (teşhis) dışında edebi sanatlara fazla yer verilmemiştir.
15) Bazı ürünlerde yöresel özellikler görülür.
16) Şiirler genellikle hazırlık olmaksızın irticalen yani içe doğduğu gibi söylenir.
17) Divan Edebiyatı’nda görülün kalışlaşmış benzetmeler (mazmun) Halk Edebiyatı’nda da vardır. Buna göre sevgili anlatılırken yeşil başlı ördek, inci diş, elma yanak, badem göz, kiraz dudak, keman kaş, sırma saç, selvi boy gibi benzetmeler kullanılmıştır.
18) Divan Edebiyatı daha çok düşünceye önem verdiği için soyut bir edebiyattır. Halk Edebiyatı’nda ise şair gördüğünü, yaşadığını anlatır. Bu nedenle Aşık Edebiyatı, somut bir edebiyattır. Ayrıca Divan Edebiyatı’nda sevgilinin tipi çizilir, adı söylenmez. Halk Edebiyatı’nda ise sevgilinin adı (Elif, Ayşe...) vardır.
19) Şiirler, işlenen konulara göre “koçaklama, güzelleme, taşlama, ağıt” gibi adlar alır.
20) Aşık Edebiyatı hayali olaylardan çok, gerçekçiliğin ön plana çıktığı bir edebiyattır.
21) Aşık Edebiyatı’nın yüzyıllara göre en önemli temsilcileri şunlardır:
16. yüzyıl: Köroğlu, Kul Mehmet, Aşık Garip, Aşık Kerem
17.yüzyıl: Karacaoğlan, Kayıkçı Kul Mustafa, Aşık Ömer, Kuloğlu, Ercişli Emrah
18.yüzyıl: G evheri
19.yüzyıl: Dertli, Dadaloğlu, Erzurumlu Emrah, Bayburtlu Zihni, Seyrani, Ruhsati
20.yüzyıl: Aşık Veysel, Aşık Ali İzzet, Aşık Murat Çobanoğlu, Aşık Reyhani, Aşık Şeref Taşlıova.
NOT : 19. yüzyıl halk şairlerinden Dadaloğlu, Divan şiirinden etkilenmemiş, böylece aynı yüzyıldaki Halk şairlerinden ayrı yol izlemiştir.

HALK EDEBİYATI

HALK EDEBİYATI
Kaynağını geleneklerden, halkın kültüründen alan bir edebiyattır. Halk Edebiyatı üç bölümde incelenir: a) Aşık Edebiyatı b) Tekke Edebiyatı (Tasavvuf Edebiyatı) c) Anonim Halk Edebiyatı